Siyonist işgal rejimini Gazze başta olmak üzere Filistin'de sürdürdüğü saldırılarla yol açtığı insani krize dikkat çekmek ve yaşıtlarının yanında olduklarını göstermek amacıyla 15 sivil toplum kuruluşu gönüllüsü çocuklar, bir yürüyüş ve basın açıklaması programı gerçekleştirdi.
İhya Vakfı öncülüğünde Fatih Saraçhane Parkı'nda yağmur ve soğuk havaya rağmen bir araya gelen yüzlerce çocuk, ellerinde taşıdıkları pankart ve dövizlerle sloganlar eşliğince Beyazıt Meydanı'na kadar yürüdü.
Beyazıt Meydanı'nda kurulan platformda Abdulkerim Midilli tarafından okunan Kur'an-ı Kerim ile başlayan programda, şehit çocuklar için şiirler ve ezgiler seslendirilirken Gazzeli bir çocuk tarafında da konuşma gerçekleştirildi.
Gazze'de şehit olan ve dünyada tanınan şehit Rim için de ayrıca 4-6 Yaş Kur'an Kursu öğrencileri sahneye çıkıp ezgi seslendirdi.
"Bizler, annelerimiz gözlerindeki diriliş ve dillerindeki direniş ninnileriyle büyürüz"
Programda bir konuşma yapan Gazzeli Muhammed El Nun, yaşıtlarına seslenerek, "Acımızı, haklı davamızı kalbinin derinliklerinden hisseden, bizimle gülüp bizimle ağlayan sizlere selam olsun. Gazze'de sadece bebeklerden cennet kokusu gelmez. 7'den 70'e herkesten cennet kokusu gelir. Bugün bizimle yemek yiyen insanlar yarın şehit olurlar. Çünkü Gazze, şehitlerin ve şahitlerin beldesi, ümmetin göz bebeğidir. Bizler, annelerimiz gözlerindeki diriliş ve dillerindeki direniş ninnileriyle büyürüz. Yaşıtlarımızın çantasında defter-kalem varken biz çantalarımızda kardeşlerimizin cansız bedenini taşırız. Kalemimizin mürekkebi kandır. Hayallerimiz ise özgürlüktür. İnşallah hayallerimizi gerçekleştireceğiz. Yıllar geçer anne-baba oluruz. Evlatlarımızın ismini özenle seçeriz ki hepsi büyük adam olsun, Selahaddin olsun. Her avlat bir fidan, bir ağaç olur Filistin'e ve ardından şehit oluruz. Gördünüz değil mi Gazzeli olmak nalı bir şey? Bizler, Şehit Şeyh Ahmet Yasin'in dediği gibi 'büyük ölümlerimizi duyacaksınız ve o zaman alınlarımızda direndik ve şehit olduk yazdığını görürsünüz.' Evet, büyük ölümlerimizi duydunuz ve kaçmadığımıza, direndiğimize şahitlik eder misiniz?" şeklinde konuştu.
"Dünyadaki tüm çocuklar için meydanlardaydık"
Programda bir konuşma yapan İhya Vakfı yöneticilerinden Yusuf Öcalan, Beyazıt Meydanı'nda daha önce çok program yapıldığını ancak bugün toplanan çocukların tarihe kaydedilmesi gerektiğini vurguladı.
Öcalan, "Ey dünyayı yöneten liderler! Yönetemediniz. 2 büyük dünya savaşı geçti, 50 milyon insan oldu ama dünyaya huzur getiremediniz. Irak'ta, Lübnan'da, Filistin'de, Kafkaslarda, Balkanlarda bölgesel savaşlar oldu, çocuklar öldü. Onlar dünyayı yönetemediler. Çocuklar, bütün dünya çocukları için sizi vicdana davet ediyor. Sadece Suriye'deki, Filistin'deki çocuklar için değil dünyanın tüm çocukları, Ukrayna'daki çocuklar için meydanlardaydık. Çünkü biz, alemlere rahmet olarak gönderilen Muhammed Mustafa'nın ümmetiyiz." dedi.
"Oyun çağında katledilen çocuklara reva görülen muameleye isyanım var"
STK'lar adına basın açıklamasını okuyan Ahmet Göktaş, "Bugün, konuşma hakkı elinden alınmış, bombalar ve kurşunlarla sesi kesilmiş, ömür boyu sakatlığa mahkûm bırakılmış ve şehit olmuş tüm kardeşlerim için konuşuyorum. Bu zalim düzeni değiştirecek olan bizleriz. Bu yüzden, oturup ağlayarak, hayallerimi, zalimlerin vicdanına teslim etmek istemiyorum. İki büyük dünya savaşı geçirdikten sonra, adil bir düzen kuramayan dünya devletlerine, daraltılmış bölgelerde katliamlara devam edenlere, bu oyunu oynayan kiralık aktörlere sözüm var. Gözlerini yumup bir söz söylemeyenlere, rahatının kaçacağını düşünenlere, sitemim var. Anne sütüne erişemeyen bebeklerin haline, oyun çağındayken bombalar altında katledilen çocuklar için reva görülen muameleye isyanım var." diye konuştu.
"Çocuklar dünyaya, ölmek ve ölenleri seyretmek için mi doğuyor?"
Göktaş, "Ey insanlık! Bu gidiş nereye? Bilim, fen, teknik, doyumsuz servet, sana insanları öldürmeyi, kalanları da esir ve köle yapmayı mı öğretiyor? Ey Dünya Devletleri, Gazze’de, 15 aydır devam eden katliama, niçin dur diyemiyorsunuz? Neyi kaybetmekten korkuyorsunuz? Yoksa sizler, bu durumdan memnun musunuz? Bizim hafızamız, dünyada yaşanan katliamlarla doldu. Artık yer kalmadı. Daha da kayıt yapmak istemiyoruz. Çocuklar dünyaya, ölmek ve ölenleri seyretmek için mi doğuyor? Ey büyük adamlar! Bize, nasıl bir dünya bırakmak istiyorsunuz? Şarkılarınız, hep birlik ve kardeşlik üzerine ama kardeşi, kardeşe öldürtmeye çalışıyorsunuz. Biz, sizin kurduğunuz bu kötü düzeni yaşamayacak ve yaşatmayacağız! Zalimlerin oyunlarını bozmak için, akıllandık, bir araya geldik." şeklinde konuştu.
Boykota devam çağrısı
İşgalcilere ait ürünleri de boykot etmeye devam ettiklerini hatırlatan Göktaş, "Renkli kağıtlara sarıp, bize sevdirdiğiniz şekerleri, cipsleri, içecekleri, marka giyecekleri almıyoruz, aldırmıyoruz. Annelerimiz ve babalarımız, ev işlerinde, bombaları ve bombacıları destekleyen ürünleri kullanmıyor. Kısa zamanda gördük ki; bu katil zihniyetli insanlar, parayı daha çok seviyorlarmış! Hemen bize yalvarmaya başladılar. Daha ucuza ve daha çok ürün vereceklerini söylüyorlar. Ben, onların işine ancak gülerim! Onların davalarına ancak gülerim. Korktular… Öyle ise boykota devam. Her zaman boykota devam."
"Bu dünyanın ahlaklı, hayırlı ve çalışkan yetişmiş insanlara ihtiyacı var"
Gazze'de direnen, aslan abiler, kahraman ablalar, çınar ağacı gibi yüce dedeler! Sizden, çok şey öğreniyoruz" diyen Göktaş, konuşmasını şu şekilde tamamladı:
"Direnişinizde, ne kadar samimi olduğunuzu görüyoruz ve elbet kazanan siz olacaksınız. Bizler, sizinle ekmeğimizi, elbisemizi, kalem ve defterimizi paylaşmaya devam edeceğiz. Siz, nasıl güzel yaşanır ve nasıl güzel ölünürmüş, bunun destanını yazıyorsunuz. Biz çocuklar, hafızamıza, sizin destansı kahramanlıklarınızı kaydediyoruz. Siz, hiçbir zaman, kaybetmeyeceksiniz. Ne olur, hepiniz, birer defter alın, günlük tutun. Bugüne kadar yaşanan ve yaşanacak olayları kayıt altına alın. Gelecekte, ülkeleri yönetecek olan bizleriz. Şahit olduğumuz çirkinlikleri, bizler yaşamayalım, yaşatmayalım. İyi ve güzel adına neler varsa, tüm insanlık için isteyip, yeryüzüne yayalım. Derslerimize iyi çalışalım, tembellik yapmayalım. Gördük ki, bu dünyanın ahlaklı, hayırlı ve çalışkan yetişmiş insanlara ihtiyacı var. Onu da bugün, zulümlere sessiz kalmayanlar gerçekleştirecektir."
Zehra Avcu ve Erkan Bayam'ın yaptıkları dua ile son bulan programa; Peygamber Sevdalıları, Anadolu Gençlik Derneği, Genç İHH, Davet ve Kardeşlik Vakfı, İhya Vakfı, İlkseç Vakfı, Genç Değer Hareketi, İstanbul Din Görevlileri Derneği, Kelamder, Önder, Türkiye Diyanet Vakfı, Türkiye Gençlik Vakfı, Siyer Vakfı, Yedihilal ve Fatih Belediyesi destek verdi. (İLKHA)