Açıklamada, bu yıl Halk Sağlığı Haftası'nın ana temasının "Sağlığını Erteleme, Harekete Geç" olarak belirlendiği, ana tema kapsamında her gün ayrı ayrı konular çerçevesindeki etkinliklerle toplumun bilgilendirilmesi ve farkındalık oluşturulması hedeflendiği belirtildi.

Açıklamada, Halk Sağlığı Haftası'nın dördüncü gününe tekabül eden 6 Eylül'ün konusunun ise "Ekranı Değil, Hayatı Yaşa" olarak belirlendiği kaydedildi.

Bebeklik ve erken çocukluk dönemi olan 0-6 yaşın beyin gelişimi, dil ve konuşma gelişimi, sosyal beceri gelişimi, güvenli bağlanma ilişkisi gelişimi, sağlıklı iletişimsel ve sosyal davranışların gelişimi açısından çok önemli bir dönem olduğuna dikkat çekilen açıklamada, özellikle 3 yaştan küçük çocukların anne ve babayla karşılıklı sosyal etkileşimde bulunmasının çocuğun dil, bilişsel ve motor becerilerinin, sosyal ve duygusal gelişiminin desteklenmesi açısından oldukça gerekli olduğu ifade edilerek, "Bu dönemde çocuğun yaşına ve gelişimine uygun olarak anne babaların çocuklarıyla sevgi ve bağlılığı güçlendirecek oyunlar oynaması, onlara masal anlatması, kitap okuması, şarkı, ninni söylemesi çocuğun zekasını, hayal gücünü, iletişimini ve yaratıcılığını geliştirir." denildi.

Bilimsel olarak 3 yaş altındaki çocukların teknolojiden ve internetten kendi başlarına bir şey öğrenmelerinin mümkün olmadığı kaydedilen açıklamada, "Bebeklik ve erken çocukluk döneminde, ebeveynlerinin açıklamaları olmadan ekran aracılığıyla verilen bilginin öğrenilmesi mümkün değildir. Çocuğun ekran karşısında yalnız başına bırakılması sonucunda çocukta gelişimsel gerilikler ortaya çıktığı bilimsel olarak ispatlanmıştır." ifadelerine yer verildi.

Toplum temelli çalışmalarda, 0-6 yaş aralığına tekabül eden bebeklik ve erken çocukluk döneminde, uzun süre televizyondan, tabletten ve telefondan içerik seyretmenin çocukta dil, bilişsel, sosyal ve duygusal gelişim alanlarında gecikmelere yol açtığı görüldüğü bildirilen açıklamada, "Bu gelişimsel sorunlar da ileri çocukluk döneminde, zihinsel esneklik, empati ve dürtü kontrolü fonksiyonlarının olumsuz gelişmesinde risk faktörleridir. Öte yandan 4-6 yaş arası dönemde teknoloji kullanımının mutlaka ebeveyn eşliğinde olması ve günde en fazla 20-30 dakika ile sınırlı olması gerekmektedir." denildi.

Açıklamada, özellikle okul çağındaki çocukların ve gençlerin problemli bilişim teknolojileri kullanımının sosyal ilişkilerin olumsuz yönde etkilenmesine, aile bağlarının zayıflamasına, akademik başarının veya iş başarısının düşmesine neden olabildiği aktarılarak, bununla birlikte teknolojiye hızlı ve rahat erişim imkanının kumar bağımlılığının gelişme riskini de artırdığı vurgulanarak, "Öte yandan teknolojinin ve internetin eğitim ve bilgi sağlama amaçlarıyla kullanılmasının aşırı ve zararlı kullanımı azaltabileceği saptanmıştır. Anne babaların çocuklarıyla birlikte sosyal ortamlarda kaliteli vakit geçirmesi, çocukların ve gençlerin yetenek ve becerilerinin sportif ve sanatsal faaliyetlerle desteklenmesi onların çok yönlü gelişimleri açısından faydalı olacaktır." açıklaması yapıldı.

Açıklamada, bunların yanı sıra anne babaların ve hatta toplumun tamamının bilişim teknolojilerini bilinçli, güvenli ve etkin kullanmasının sağlanması için 0-3 yaş arası çocukların kesinlikle ekranla tanıştırılmaması, 4-6 yaş arası çocuklarını teknolojiyle tanıştırmayı isteyen anne babaların, kendilerinin çocuklarına eşlik etmesi koşuluyla ve çocuğun yaşına ve gelişimine uygun bir içerikle ve günde en fazla 20-30 dakikayı geçmeyecek sürede çocuklarına teknolojiyi kullandırması tavsiyelerine yer verildi.

Açıklamada, Sağlık Bakanlığının ebeveynlere yönelik hazırladığı "Teknoloji Bağımlılığı Ebeveyn Rehberi 2023" belgesine Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü web sitesindeki "Yayınlar" bölümünden "Kitapçıklar" seçilerek ulaşılabileceği de aktarıldı.

Diyanet İşleri Başkanlığından "Hac Görevlendirme" soruları ile ilgili iddialara yanıt Diyanet İşleri Başkanlığından "Hac Görevlendirme" soruları ile ilgili iddialara yanıt

Türkiye'de bağımlılıklarla mücadele çalışmaları kapsamında "2019-2023 Davranışsal Bağımlılıklar ile Mücadele Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı"nın Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda, paydaş bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar işbirliğinde yürütüldüğü belirtilen açıklamada,"Strateji Belgesi ve Eylem Planı'nın nihai amacı toplumu teknoloji, internet ve kumar alanlarında davranışsal bağımlılık gelişmesinden korumaktır. Belirlenen nihai amaca ulaşılması için topluma yönelik çalışmalar yapılmıştır." diye belirtildi.

Strateji Belgesi ve Eylem Planı çerçevesinde "Davranışsal Bağımlılıkla Mücadele Programı"nın uygulamaya koyulduğu bildirilen açıklamada, "Program kapsamında Sağlıklı Hayat Merkezlerinde yer alan Psikososyal Destek Biriminde görev yapan personel tarafından, bilişim teknolojileri ve internetin bilinçli, güvenli ve etkin kullanımı konusunda topluma yönelik koruyucu ve önleyici farkındalık faaliyetleri gerçekleştirilmekte, aşırı ve zararlı kullanımına yönelik danışmanlık hizmeti sunulmaktadır. Danışmanlık hizmeti almak isteyen kişiler Sağlıklı Hayat Merkezlerine başvurarak konu hakkında bilgi alabilir." vurgusu yapıldı. (İLKHA)

Kaynak: ilkha