Gazze'deki siyonist rejimin gerçekleştirdiği katliamların, sadece bölgedeki Müslümanlar için değil, tüm insanlık için bir utanç kaynağı olduğuna dikkat çeken Dursun, bu zulmün dünya gündeminden düşmemesi gerektiğini söyledi.
Bu katliamlarla mücadelede en etkili yöntemlerden birinin de boykot olduğuna dikkat çeken Dursun, boykotun diri tutulup yaygınlaştırılması için çaba sarf edilmesi gerektiğini vurguladı.
Gazze halkının direnişi ve izzetini tarihsel şahsiyetlerden aldığını belirten Dursun, "Gazze bir mekteptir. Gazze ehli izzet ehlidir. Gazze ehli bu izzeti İslam'dan alır. Gazze ehli bu izzeti adaletin güneşi ve aynı zamanda Kudüs'ün ilk Fatihi Hazreti Ömer'den alır. Gazze ehli izzetini, 'dostlarıyla uğraşanlar düşmanlarıyla savaşamazlar' diyen Şarkın sultanı ve 88 yıllık Haçlı işgalini ortadan kaldıran Selahaddin'i Eyyubi'den alır. Gazze ehli izzetini, İslam'ı anlatırken 'İslam kal dini değil hal dinidir' diyen Gazzeli İmamı Şafii'den alır. Gazze ehli izzetini, 'yakında büyük ölümlerimizi göreceksiniz ama bütün insanlık şuna şahit olacak ki direndik, kaçmadık ve ileriye atıldık' diyen Şeyh Ahmet Yasin'den alır. Gazze ehli izzetini, Suriye'de Fransızlara karşı, Libya'da İtalyanlara karşı ve Filistin'de İngilizlere karşı cihat eden ve aynı zamanda bir nesil yetiştiren Kassam Tugaylarının da hocası olan büyük mücahit İzzettin El Kassam'dan alır." dedi.
"Katliamlara karşı çıkmak için insan olmak yeterli"
Gazze'deki direnişin ve Kudüs'ün özgürlüğünün yakın zamanda kazanılacağına olan inancını yineleyen Dursun, "Her gün siyonist rejim, katliamcı Netanyahu ilk günden bugüne kadar 15 ayı aşkın bir süredir katliamlar yapıyor. Bu katliamlara karşı çıkmak için Müslüman olmak da gerekmiyor. İnsan olmak yeterlidir. Bu katliamlara karşı insanların, hele hele Müslümanların mutlaka bunu diri tutmaları, bunu protesto etmeleri, bunu insanlara duyurması ve aynı zamanda israile destek olan ne kadar siyonist şirket varsa bunları boykot etmek ve İslami, imani görevimizi yerine getirmek durumundayız. Aksi halde Gazze, siyonistlerin işgali altında daha fazla sessiz kalması insanlık için onur kırıcıdır. Bu onuru muhafaza etmemiz lazım. Biz onlarla iftihar ediyoruz. Allah'ın izniyle İran'daki Müslümanların zaferi gibi yakın bir zamanda Kudüs'te, Gazze'de zafer göreceğiz." diye konuştu.
"Onların maddi damarlarını kesmek, boykotu diri tutmak çok önemli"
Siyonist rejimin en zayıf olduğu noktanın maddiyat olduğunu vurgulayan Dusun, şöyle devam etti:
"Bu siyonistlerin en fazla zayıf oldukları nokta maddi noktadır. Onların maddiyatını kısmak, bütün ürünlerini boykot etmek ve bu şuuru aşılamak durumundayız. Zira bu bizim temel bir görevimizdir. Yanı başımızdaki kardeşlerimize yapılan zulümlere karşı bir tavır koymak, bunu diri tutmak ve bütün mallarını boykot etmek ve bunu sürekli de yaymak durumundayız. Aksi halde görevimizi yapmamış oluruz. Çünkü Yahudilerin en zayıf noktaları maddiyattır. O bakımdan onların maddi damarlarını kesmek, boykotları diri tutmak ve yaygınlaştırmak son derece önemlidir." (İLKHA)
