İşgal rejiminin 7 ekim 2023'te Gazze'ye yönelik saldırılarını arttırmasının ardından Lübnan ve şimdi de Suriye topraklarını işgal etme girişimlerini değerlendiren Peygamber Sevdalıları Vakfı, Uluslararası toplum ve devletlerin tüm baskı araçlarını kullanarak siyonist rejimin katliamlarını durdurması, siyonistlerin yayılmacı ve işgalci politikalarına karşı bölgesel ittifaklar kurarak fiili adımlar atması çağrısında bulundu.

Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Diclekent Camii önünde Fatih Taşı'ın yaptığı konuşmanın ardından düzenlenen basın açıklamasını Peygamber Sevdalıları Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Yakup Kaya okudu.

Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden "helikopter" açıklaması Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nden "helikopter" açıklaması

siyonist işgal rejiminin 75 yıldır işgal etmiş olduğu Filistin topraklarında işgali gün be gün genişlettiğini, Kudüs ve Mescidi Aksa başta olmak üzere birçok mübarek beldenin işgalin postalları altında özgürlüğüne kavuşacağı günü beklediğini dile getiren Kaya, Filistinli Müslümanların işgalin olduğu günden bu yana her türlü hak ihlallerine maruz kaldığının altını çizdi.

"Kardeşlerimiz, işgalin sona ereceği günü beklemektedir"

Kaya, "Mazlum bir halk, siyonistler tarafından katledilmiş, arazilerine el konulmuş, evleri ve yaşam alanları gasp edilmiştir. siyonistlerin işgal saldırılarından dolayı kardeşlerimiz, başka ülkelerde muhacir kalmak zorunda bırakılmıştır. 1948'den bu yana 200 binden fazla Filistinli, siyonist işgal rejimi tarafından katledilmiştir. Sadece 7 Ekim'den bu yana Gazze'de en az 25 bini çocuk, 20 bini kadın olmak üzere 50 bine yakın kardeşimiz şehid olmuştur." dedi.

1967'den bu yana bir milyondan fazla Müslümanın siyonist zindanlarında esir edildiğini, işkencenin en barbar ve vahşi yöntemlerine maruz bırakıldığını kaydeden Kaya, "Aksa Tufanından bu yana siyonistler işkencenin dozajını artırmış, zindanlarda esir edilen kardeşlerimize her türlü işkenceyi yapmaktadır. siyonist zindanlarında işkenceler altında her gün şehid edilen kardeşlerimizin haberlerini almaktayız. siyonistlerin işgal ve talanından dolayı 10 milyondan fazla Filistinli, başka ülkelerde mülteci durumuna düşmüş, zorla yerinden edilmiştir. İşgalden dolayı dünyanın en kalabalık mülteci nüfusuna sahip Filistinli kardeşlerimiz, işgalin sona ereceği günü beklemektedirler." ifadelerini kullandı.

"Emperyalist güçler düşmanlıklarını siyonist işgal rejiminin katil çetelerinin eliyle gerçekleştiriyor"

Yaşanan bunca mezalime karşı 7 Ekim 2023’te HAMAS tarafından gerçekleştirilen Aksa Tufanı Operasyonu bir milat olduğunu söyleyen Kaya, Mescidi Aksa ve Kudüs başta olmak üzere Filistin’in her bir karış toprağının özgürlüğüne kavuşması ve 75 yıllık işgalin sona ermesi için bu operasyonun gerçekleştirildiğinin altını çizdi.

"Aksa Tufanı Operasyonu, yüz yıldır görülmeyen işgalin görünür olmasını sağlamıştır" diyerek konuşmasını sürdüren Kaya, "Uluslararası aktörlerin ve devletlerin gerçek yüzünü ortaya çıkarmıştır. Tarihin hiçbir döneminde ve dünyanın başka hiçbir yerinde katilin, soykırımcının bu kadar desteklendiği başka örnek yoktur! Batılı emperyalist güçler İslam'a ve Müslümanlara olan düşmanlıklarını siyonist işgal rejiminin katil çetelerinin eliyle gerçekleştiriyor. Söz konusu Müslümanlar olunca bugüne kadar iddia ettikleri insan hakları, çocuk hakları, kadın hakları, sivillerin dokunulmazlığı ve özgürlük gibi bütün değerlerini çiğnemeleri bundan dolayıdır." şeklinde konuştu.

"siyonist işgalin yayılmacı politikaları bölgemizi ve dünyayı cehennem çukuruna sürüklüyor"

Kaya, "Uluslararası sistem ahlaken, fikren, fiilen çöktü… Uluslararası kurumlar çöktü… Daha da kötüsü, insanlık bütün değerleriyle birlikte bu katil rejim ve onu koşulsuz destekleyen emperyal güçler karşısında kör, sağır ve dilsiz kalmaktadır. Aklın, idrakin ve vicdanın rafa kalktığı, siyonist işgalin yayılmacı politikaları bölgemizi ve dünyayı cehennem çukuruna sürüklüyor." diye belirtti.

İslam ülkelerinin sessizlik ve ihtilaflarından istifade eden siyonist işgal rejiminin soykırım ve işgal politikalarını Gazze dışına taşıdığını vurgulayan Kaya, şunları söyledi:

"Bir yıldan fazladır, İslam aleminin sessizliği siyonistlere cesaret vermiş, yayılmacı politikalarını önce Lübnan’a saldırarak, sonra Suriye'ye girerek göstermiştir. Lübnan'a yönelik sistematik saldırılar, Suriye'nin Golan tepelerinin işgal edilmesi ve Suriye'nin stratejik savunma bölgelerinin bombalanması, işgalin Gazze ile sınırlı kalmadığını göstermektedir. Kana, gözyaşına, tahrip etmeye ve soykırım suçlarını işlemeye doymayan siyonist rejim, gözünü yaşadığımız Anadolu topraklarına da dikmiştir."

"Bölge ülkeleri tehlike altındadır"

Gelişen olayların bölgede ateş çemberini gittikçe genişletmekte olduğuna dikkat çeken Kaya, "Aksa Tufanından bu yana fırtınanın şiddeti Gazze ile sınırlı kalmadı ve kalmayacaktır. Yaşananlar büyük bir değişim ve dönüşümün habercisidir. Her yüzyılda bir, devletlerin stratejileri, bölgesel dengeler, yaşanan savaşlar ve önemli olaylardan dolayı yeni dönemlerin kapısını aralamaktadır. İşgal rejiminin yayılmacı ve işgalci politikalarının varacağı nokta yaşadığımız bu beldeler olacaktır. Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir. Türkiye buna karşı önlem almak zorundadır. siyonist işgalin yayılmacı adımlarına karşı batıdan medet ummak, çölde su aramaktan başka bir şey değildir. Batı devletleri ve uluslararası kurumlar siyonist varlığa hizmet etmektedir."

Kaya, "Aksa Tufanı Operasyonu, küfrün tek bir millet olduğunu göstermiştir. Bu operasyon, Müslümanların kendi aralarındaki ihtilafları bir kenara bırakmaları, ittifak ve vahdet içine girmelerini gerekli kılmıştır. siyonistlerin işgalci politikalarına karşı önlem alınmazsa domino etkisi gösterecektir. Dün Gazze ve Lübnan, bugün Suriye, başka bir gün Türkiye, Irak, İran ve diğer bölge ülkeleri işgale maruz kalacaktır. Tüm bölge ülkeleri aynı tehlike altındadır. Türkiye, İran, Irak, Ürdün, Mısır ve Lübnan bu tehlikeye karşı güç birliği yapmak zorundadır. Siyonist işgal rejimi, Fırat ile Nil arasındaki verimli hilal bölgesine gözünü dikmiştir. Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri, zulmün sona ermesi için batının kapısını çalmaktan vaz geçmelidirler.  Türkiye ve bölge ülkelerinin bir araya gelip güçlerini birleştirmelerinden başka çare kalmamıştır."

"siyonistlerin işgal ettiği Golan Tepelerinden geri çekilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır"

"Ey iman edenler! Düşmana karşı korunma tedbirinizi alın. Duruma göre bölükler halinde sefere çıkın veya gerektiğinde topyekün savaşın." Ayet-i kerimesiyle konuşmasına devam eden Kaya, dünyanın özgür halklarından ve mazlumların safında yer alan devlet liderlerinden taleplerini sıralayarak şunları söyledi:

"- Gazze'deki soykırımı durdurmak için İslam ülkeleri ve vicdan sahibi devletler, acil harekete geçmeli, İslami, siyasi, askeri ve insani sorumluluklarını yerine getirmelidir. Uluslararası toplum ve devletler, tüm baskı araçlarını kullanarak siyonist rejimin katliamlarını durdurmalıdır.

-siyonistlerin yayılmacı ve işgalci politikalarına karşı bölgesel ittifaklar kurulmalı, fiili adımlar atılmalı; direnişe askeri, lojistik ve teknolojik destek verilmelidir.

-Seçimle işbaşına gelmiş olan HAMAS, Filistin halkının meşru temsilcisidir. HAMAS’ın onayından geçmeyen her türlü karar gayri meşru olup, hiçbir geçerliliği yoktur.

-HAMAS'ın Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması yönündeki şartları desteklenmelidir. Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır.

-Lübnan halkına yapılan saldırı ve katliamları durduracak somut adımlar atılmalı, Suriye'nin toprak bütünlüğü korunmalıdır. siyonistlerin işgal ettiği Golan Tepelerinden geri çekilmesi için gerekli adımlar atılmalıdır.

-siyonist işgal rejimine karşılık veren Yemen, Irak, İran ve Lübnan desteklenmeli; siyonist soykırımcılara destek sağlayan ürünlerin boykot edilmesine devam edilmeli, üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçilmelidir.

-Meclise sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze’de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası kanunu ivedilikle yasallaşmalıdır. Uluslararası Ceza Mahkemesinin soykırımcı netanyahu başta olmak üzere, siyonist çeteler hakkında almış olduğu tutuklanma kararı pratikte yerine getirilmeli, katiller en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır.

-siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz. Gazze'nin kahraman halkına, izzeti kuşanan liderlerine, Şehid Yahya Sinvar’a, İsmail Heniyye'ye ve daha nice yiğit kahramanlara selam olsun. siyonist işgale direnen mücahitlere selam olsun. Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun." (İLKHA)

Kaynak: ilkha