Eminönü Meydanı'nda öğle namazına müteakiben yoğun katılımla gerçekleştirilen program öncesinde HAMAS lideri Yahya Sinwar, Filistinli ve Lübnan'da şehit olanlar için Molla Cemal Çınar tarafından gıyabi cenaze namazı kıldırıldı.

Resul Dalkılıç'ın Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programda bir konuşma yapan Peygamber Sevdalıları Üyesi Abdüsselam Yaçin, "Gazze'de bir yıldan fazladır çoluk, çocuk, kadın, yaşlı, hastane, ibadethane, okul demeden, taş üstünde taş bırakmadan katleden siyonist çete! Bilin ki burada Yahya Sinwar'lar var. Bu siyonist çete insani duygularını kaybetmiş durumda. Gazze'de gerçekleştirdiği bu soykırımı Lübnan'da da gerçekleştirmek istiyor. Bunu çevre ülkelerde de yapmak istiyor." dedi.

"Şehit İsmail Heniyye ve Yahya Sinwar gibi şehadeti arzulayan binlerce kişi var"

İşgalcilerin şehit Yahya Sinwar'ın şehadet parmağını keserek tüm İslam alemine mesaj vermeye, Müslümanları yıldırmaya çalıştığını belirten Yaçin, "Buradan dünyadaki tüm müstekbirlere, tüm Siyonistlere sesleniyoruz! Vallahi sizin parayı, makamı, zevklerinizi, dünyayı ve yaşamayı sevmenizden fazla, şehit İsmail Heniyye ve Yahya Sinwar gibi şehadeti arzulayan binlerce kişi var." diye konuştu.

"Siyonist rejim soykırım suçu işlemeye devam ediyor"

Peygamber Sevdalıları adına basın açıklamasını okuyan Mehmet Menteş, "Siyonist işgal rejimi, Gazze’de bir yıldan fazladır soykırım yapıyor. Dünya kör, dünya sağır, dünya suskun. Dünyanın bu suskunluğu çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 45 binden fazla insanın katledilmesine neden oldu. Hiçbir ölçü ve kaide tanımayan siyonist işgal rejimi, hastaneleri, okulları, camileri, fırınları, kamu binalarını ve sivil yerleşim yerlerini bombalayarak soykırım suçlarını işlemeye devam etmektedir." şeklinde konuştu.

"İnsanların diri diri yanmasını seyreden ümmet utansın"

Menteş, "İnsanlığın bittiği yerdeyiz. Yaşanan zulümleri anlatmaya kelimeler yetmiyor artık. Gazze, çağımızın Uhdud'u oldu. Gazze'de bedenler bombaların altında yanıyor. Gazze'de Aksa Şehitleri hastanesinin avlusunda yerinden edilmiş kardeşlerimizin çadırları bombalandı. Çadırların bombalaması sonucu çoğu çocuk ve kadın olmak üzere onlarca insan diri diri yanarak can verdi. İnsanların diri diri yanmasını seyreden ümmet utansın, insanlık utansın. Gücü elinde bulundurup ta yaşanan bu soykırıma seyirci kalanlara yazıklar olsun. Uluslararası sistem ahlaken, fikren, fiilen çöktü. Uluslararası kurumlar çöktü. Daha da kötüsü, insanlık bütün değerleriyle birlikte bu katil rejim ve onu koşulsuz destekleyen emperyal güçler karşısında zilleti tercih etmektedir." dedi.

"İşgal politikalarına karşı önlem alınmazsa tüm bölge ülkeleri tehdit altındadır"

Düzce'de trafik kazası: 4 yaralı Düzce'de trafik kazası: 4 yaralı

Yaşanan katliamın savaş değil tam anlamıyla soykırım olduğunu vurgulayan Menteş, "Bu saldırılar, uluslararası hukuku açık bir ihlal ve insani hukuka karşı bir suçtur. Dünya bugün bu suçları durdurmak için güçlü bir irade ortaya koymalıdır. Uluslararası toplumun bu suça sessiz kalması, binlerce insanın öldürülmesi, açlık ve sefalet altında ezilmesi karşısında büyük bir değerler krizi yaşadığını göstermektedir. Siyonist işgal rejimi, Gazze'de, sözde 'Generaller Planı' adı verilen yeni bir soykırım aşamasına geçmektedir. Bu katil sürülerinin soykırımı tüm uluslararası hukuk, insan hakları ve insanlık onuruna karşı açık bir ihlal teşkil etmektedir. İslam ülkelerinin sessizlik ve ihtilaflarından istifade eden Siyonist işgal rejimi, soykırım ve işgal politikalarını Gazze dışına taşımıştır. Lübnan'a yapılan saldırılar Lübnan ile de sınırlı kalmayacaktır. Siyonistlerin işgalci politikalarına karşı önlem alınmazsa tüm bölge ülkeleri aynı tehlike altındadır." diye konuştu.

"ABD'nin Türkiye'deki üsleri kapatılmalı, direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir"

İslam coğrafyasının bağrına paslı bir hançer gibi saplanan siyonist rejime karşı dik durmaya devam edeceklerini ve herkesi de yaşanan katliama karşı durmaya davet eden Menteş, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Dünyanın özgür halklarından ve vicdan sahibi devlet liderlerinden talebimiz şudur.  İslam ülkelerine, vicdan sahibi devletlere, acil harekete geçme ve Gazze'deki katliamı durdurmak için siyasi ve insani sorumluluklarını üstlenme çağrısında bulunuyoruz. Özgür insanları ve tüm onurlu insanları işgalci siyonist rejimin saldırılarını durdurmak için tüm baskı araçlarını kullanmaya çağırıyoruz. Direnişe askeri, lojistik, teknolojik destek verilmelidir. Uluslararası kararlar neticesinde, Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanması, işgalcilerin Gazze'den çekilmesi, Gazze'nin yeniden imar edilmesi, insani yardımların ulaştırılmasına yönelik söz konusu kararların pratikte yerine getirilmesi için siyonist şer ittifakına karşı baskı yapılmalıdır. Gazze'de işlenen soykırım ve suçlardan tamamen sorumlu olan ABD'nin Türkiye'de kullanmış olduğu üsler kapatılmalıdır. Siyonist işgal rejimine karşılık veren Yemen, İran ve Lübnan desteklenmelidir. Siyonist işgal rejimine destek sağlayan ürünlerin boykot etmeye devam ediniz. Üçüncü ülkeler üzerinden siyonist işgal rejimine petrol sevkiyatı başta olmak üzere ticaretin her türlüsünden vazgeçiniz. Meclise sunulmuş olup uzun süredir bekletilen, Gazze’de soykırım suçunu işleyen Türkiye vatandaşı Siyonistlere yönelik çifte vatandaşlık yasası kanunu ivedilikle yasallaşmalıdır. Siyonist işgal rejimi, denize dökülüp haritadan silinene kadar azim ve kararlılıkla Kudüs davasını savunmaya devam edeceğiz."

Program, Molla Abdülbari Çelik'in yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)

Kaynak: ilkha