2024 yılının son günlerinde  yeni yıla sayılı günler kala dünyanın birçok yerinde cahiliye adetleri sınıfına giren “noel bayramı” kutlamaları hazırlıkları yapılyor.

Yılbaşı kutlamalarına dikkat çeken Mardin Peygamber Sevdalıları Başkanı ve Diyanet-Sen Mardin Şube Başkan Yardımcısı Fasih Memiş, Müslümanın kendisine has bir şahsiyeti, bir kişiliği olması gerektiğini belirterek, akıl ve vicdan sahibi her Müslümanın ,Hıristiyanların kutladığı noel bayramı adetlerinden uzak durması gerektiğini ifade etti.

Memiş, bir asırdan fazladır İslam coğrafyasında hem Hıristiyanların bizzat kendi elleriyle hem de destekledikleri siyonistlerin, masonların elleriyle birçok Müslüman çocuğun katledildiğini, cami, okul ve hastanelerin bombalandığını belirterek, bunca soykırıma rağmen Müslümanların aynı bayramı, aynı eğlenceyi aynı neşeyi, aynı mutluluğu Hıristiyanlarla paylaşarak kutlama yapmalarının caiz olmadığını vurguladı.

“Yılbaşı kutlamaları Osmanlı’nın yıkılışı ve Cumhuriyetin kuruluşundan sonra toplumumuzda görülmeye başlandı”

Osmanlı’nın yıkılışı ve Cumhuriyetin kuruluşundan sonra noel kutlamalarının görülmeye başladığını belirten Memiş, “Allah’ın izniyle bir yılı daha geride bırak. Yeni bir yıla gireceğiz. Geçen yılda işlediğimiz salih amelleri Rabbim katında kabul eylesin, işlediğimiz kötülüklerden dolayı da hem tövbe etmeyi nasip eylesin hem de tövbelerimizi kabul buyursun inşallah. Bu yeni yılın Müslümanlara, İslam âlemine ve tüm insanlara huzur, barış, esenlik getirmesini Allah’tan temenni ediyorum. Malum olduğu üzere her yıl  miladi yılbaşına yaklaşıldığı bu zamanlarda birçok mağazanın önünde hummalı çalışmalar, ışıklandırmalar, aydınlatmalar, vitrinlere konulan hediyelik eşyalar, noel figürlerine şahit oluyoruz. Allah’u Teâlâ güneş ve ayı yaratmış. Hatta ayla ilgili yüce Allah Kur’an ı Kerim’de, ‘sana ayı soruyorlar. De ki o insanların vakitlerini bilmeleri için Allah’ın koymuş olduğu bir ayettir’ buyrulmaktadır. Dolayısıyla her toplum, her millet, hatta her bir din, kendi milletleri için zamanlarını, aylarını, yıllarını hesap etmek için bir takvim belirlemişler. Bir başlangıç tarihi belirlemişler. Yüzyıllardır Hıristiyanlık (İsevi) âleminde noel yılbaşı kutlamaları yapılmaktadır. Bizde de maalesef Osmanlı’nın yıkılışı ve Cumhuriyetin kuruluşundan sonra toplumumuzda yer etmeye başladı. Bütün İslam âleminde, bütün Arap ülkelerinde de maalesef kutlanıyor.” şeklinde aktardı.

Yılbaşı kutlamalarının, birçok İslam âliminin görüşüne göre caiz görülmediği gibi şirkle eşdeğer tutulduğunu belirten Memiş, "Hıristiyanların kutladığı şekilde noel yılbaşına kıymet vermek, saygı göstererek yapmak caiz değildir. Hatta bu konuda İmam Rabbani bunu küfürle, şirkle eşdeğer tutuyor. Bununla beraber İmam Rabbani, ‘kim Hinduların bayramlarını onlar gibi hürmet vererek kutlarsa onların yaptığı gibi giyinirse şirke girmiştir’ ifadelerini kullanıyor. Dolayısıyla biz Müslümanların, bu tür cahili adetlerden kaçınması gerekir.” dedi.

“Müslümanlar olarak bu kültür emperyalizminin oyununa gelmemeliyiz”

Memiş, başta Gazze olmak üzere İslam coğrafyalarında işlenen soykırım ve zulme rağmen Müslümanların yılbaşı kutlamaları yapmasının aklen ve vicdanen kabul edilir bir durum olmadığını kaydederek, “Akıl ve vicdan sahibi bir Müslüman nasıl oluyor da Hıristiyanların bayramını  kendi dini veya milli bir bayramıymış gibi kutlamaya çalışır? Kaldı ki bir asırdan fazladır İslam coğrafyasında hem Hıristiyanların bizzat kendi elleriyle hem de destekledikleri siyonistlerin, masonların elleriyle birçok Müslüman çocuğu katlediliyor, kadınlar katlediliyor, evler, camiler, okullar, hastaneler, köprüler, sosyal tesisler tahrip ediliyor, bombalanıyor.  maalesef müslüman toplumlar da onlarla aynı bayramı, aynı eğlenceyi aynı neşeyi, aynı mutluluğu paylaşıyor. Bu durum bizim kendimizden geçmemiz demektir. Yüce rabbimiz, ‘bir kavim, bir topluluk Allah’ın kendilerine verdiği güzel hal ve ahlakı değiştirmedikçe Allah Teâlâ onları değiştirmez buyurmuştur. Dolayısıyla son bir asırdır bizzat kendimizi değiştirmeye çalıştık. Kendimiz değiştik. Biz buna talip olduk ki, Allah’u Teâlâ bugün dünyanın her yerinde kâfirleri Müslümanlara musallat kılmıştır. Dolayısıyla esaret yaşıyoruz, perişanlık yaşıyoruz. Her yerde kanı dökülen biz, her yerde malları yer altı-yerüstü kaynakları talan edilen biz Müslümanlarız. Her yerde gözyaşı sanki bize nasip olmuş. Dolayısıyla bizim kendimize gelmemiz lazımdır. Allah Teâlâ bizlere has olan dinini göndermiş ve biz de bu dine mensubuz. Müslümanın kendisine has bir şahsiyeti, bir kişiliği olmalıdır. Bizim bu şahsiyetimizden, bu kişiliğimizden ödün vermememiz gerekir. Çünkü Peygamber Efendimiz Aleyhisselam, ‘ Her kim bir kavme benzemeye çalışırsa o da onlardandır’ buyurmuştur. Dolayısıyla biz bu kültür emperyalizminin oyununa gelmemeliyiz.” ifadelerini vurguladı.

Şuayb Şehri’nde arkeolojik kazı çalışmaları başladı Şuayb Şehri’nde arkeolojik kazı çalışmaları başladı

Memiş, “Şu an Avrupa’da yüz binlerce Müslüman var. Müslümanların dini veya milli bayramlarında o ülkenin yönetimleri, Müslümanlar için özel bir merasim ya da onların güvenliğini sağlayıp kutlama yapmalarına imkan sağladığı  görülmüş müdür? Maalesef bir asırdır noel kutlamaları günü yaklaşınca Müslüman ülkelerdeki yönetimler noel kutlamaları için tüm bu ortamları hazırlıyo. Yılbaşı gecesinde tepinip içki içen, arsızlık yapan, ahlaksızlık yapanların güvenliğini sağlamak için gerekli emniyet önlemleri alınıyor. Bu durum da bizi üzüyor. Son olarak Müslümanların noel kutlamalarını dikkate almamaları, ehemmiyet vermemeleri ve saygı göstermemeleri lazım. Bizler de onların yaptığı gibi bir kutlama yaparsak bu durum imanımızı kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.” şeklinde kaydetti. (İLKHA)

Kaynak: ilkha