Yerel üreticilerin artan ilgisiyle birlikte sucuk üretiminde dikkat edilmesi gereken hususlar gündeme geldi. Gıda güvenliği açısından önem taşıyan sucuk üretimi ile ilgili uyarılarda bulunan uzmanlar, halkı bilinçlendirmek amacıyla çeşitli açıklamalarda bulundu. 

Sucukların ısıl işlemden geçmesi gerektiğini belirten uzmanlar, bu işlemin raf ömrünü uzattığını ifade etti. Fermente sucuk üretiminde ise kullanılan baharatların taze ve kaliteli olması gerektiği, aksi takdirde sağlıksız ürünlerin ortaya çıkabileceği vurgulandı.

Şanlıurfa’da düzenlenen 13. Gıda, Yöresel Ürünler, Hediyelik Eşya ve El Sanatları Fuarı’nda sucuk satışı gerçekleştiren Anıl Karaaslan, sucuk ile ilgili uyarılarda bulundu.

“Büyükbaş ve küçükbaş etlerin karıştırılması gıda güvenliği açısından yasaktır”

Anıl Karaaslan

Karaaslan, “Sucuk üretimi, danaların kesilmesinden sonra güzelce bir kıyım yapılmasıyla başlar. Ardından ısıl işlem uygulandıktan sonra, fermente dediğimiz sucuk türü üretimi gerçekleştirilir. Isıl işlem, sucukların raf ömrünü uzatmak için önemli bir adımdır. Fermente sucuk, yapıldıktan sonra asılıp kurutulan sucuklardır. Biz de burada fermente sucuk satmaya çalışıyoruz. Fermente sucuğun içinde kimyon, pul biber, karanfil gibi baharatlar bulunmaktadır. Afyon sucuğunun özelliği, bol baharatlı olmasıdır. Etin sağladığı tüm faydalar sucukta da mevcuttur. Ayrıca, çocuklar için oldukça sevilen bir üründür ve sabah kahvaltılarının vazgeçilmezidir. Dana sucuğu yapabileceğiniz gibi, tavuk sucuğu da üretebilirsiniz. Ancak büyükbaş ve küçükbaş etlerin karıştırılması gıda güvenliği açısından yasaktır. Bu nedenle, büyükbaş ve küçükbaş etlerle sucuk üretimi yapılması mümkün değildir.” dedi.

“Güvenilir marketlerden sucuk almak daha iyi bir tercihtir”

Güvenilen yerlerden sucuk alınması gerektiğini ifade eden Karaaslan, “Halkımız, genellikle bildiği ve güvendiği yerlerden sucuk almalıdır. Burada tadım yapıyoruz ve insanlar sucuğun tadına bakarak alım yapabiliyor. Merdiven altı üretim yapan yerlerden değil daha çok güvendiği yerlerden, tanıdıkları ve güvenilir marketlerden sucuk almaları daha iyi olur. Bizim burada en çok karşılaştığımız durum, insanların aklına yerleşmiş belli markaların olmasıdır. İnsanlar gözleri kapalı olarak bu markalara yöneliyorlar. Ancak bu markalarda sıkıntılar olabileceğini unutmamalıdırlar. Genellikle marketlerden bilindik markalardan veya mahallelerindeki güvenilir marketlerden sucuk almak daha iyi bir tercihtir. Sahte sucukları halkımız anlamakta zorluk çekebilir çünkü herkes etin tadını tam olarak algılayamaz. Damak tadı kişiden kişiye değişir. Bizim sucuklarımızın dışı orijinal bağırsaktır; bu nedenle, poşeti dolaba koyduğunuzda dışta bir küflenme olur. Dış zar sahte olduğunda ise, ne kadar dolapta veya poşette kalsa da sıkıntı olmaz.” diye konuştu.

“Eğer sucukta kokma varsa bu zaten sıkıntılı bir ürün olduğu anlamına gelir”

Prof. Dr. Tarhan: Aşırı koruma ve kontrol sevgi değil çocuğun ruhunun hapsidir Prof. Dr. Tarhan: Aşırı koruma ve kontrol sevgi değil çocuğun ruhunun hapsidir

Karaaslan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bazen güneş altında kalmış ve ekşimiş sucuklarla karşılaşabiliyoruz. Bunun yanında, deve sucuğu diye satan insanlarla da karşılaşma olasılığı bulunmaktadır. Eğer sucukta kokma varsa, bu zaten sıkıntılı bir ürün olduğu anlamına gelir. Burada, Tarım İl Gıda Müdürlüğü sürekli olarak bizi denetlemektedir. Sucuğun en güzel hali, sabah kahvaltısında tüketilmesidir.”

“Etiketsiz sucuk almamalarını tavsiye ederiz”

Etiketsiz sucuk alınmamasını öneren Karaaslan, “Sucuk, ateşi sevmez; bu yüzden sadece kendi yağında pişirilmelidir. Hiçbir şekilde yağ kullanmamalısınız. Sucuk, sadece ateşi görmeli ve asla ateşin harlanmaması gerekir. Kısık ateşte kendi yağında pişirildiğinde, çok güzel bir kıvamda olur. Bunun yanı sıra, satıcıların etiket kullanmaları da gereklidir. Biz bütün ürünlerimizi etiketliyoruz; içinde yazan bilgiler ise dikkatlice kontrol edilmektedir. Eğer etiketlerin yazdığı bilgiler dışında bir şey çıkarsa, ceza alabilirsiniz. Bu nedenle, etiketsiz sucuk almamalarını tavsiye ederiz.” diye konuştu. (İLKHA)

Kaynak: ilkha