Asgari ücretin yılbaşında artması bekleniyor. Enflasyon oranlarındaki yükselişle birlikte, asgari ücrette ciddi bir zammın yapılması gerektiği üzerinde duruluyor.

Ekonomist Yazar Mustafa Pakır, bu artışın, özellikle düşük gelirli vatandaşların geçim sıkıntısını azaltmaya yardımcı olacağına dikkat çekiyor.

Pakır, özel sektör asgari ücrete yapılacak zammı yüzde 20’de tuttuğunu, asgari ücretle çalışan vatandaşların temsilcileri ve sendikalar ise yüzde 45-50 bandında zam yapılmasını istediğini söyledi.

Pakır, yılbaşında zamlanacak asgari ücret artışı üzerine İLKHA’ya konuştu.

“Komisyonların genelde ortaya koyduğu oran, Merkez Bankası faiz oranı ile alakalı”

Pakır, "5 milyonun üzerinde asgari ücretle çalışan insanımız var. Bunu da ev bazında çarptığımızda 15-20 milyon insanı kapsayan bir durum ortaya çıkıyor. Bu oranla ilgili komisyonlar şu anda çalışmalarını yapıyor, yapılan çalışmalar neticesinde öneriler sunuluyor. Çalışma sendikaları, işçi sendikaları ve bakanlık koordinasyonunda toplantılar düzenleniyor. Özel sektör asgari ücrete yapılacak zammı yüzde 20’de tutarken, asgari ücretle çalışan vatandaşların temsilcileri ve sendikalar ise yüzde 45-50 bandında zam yapılmasını istiyor. Komisyonların genelde ortaya koyduğu oran, Merkez Bankası faiz oranı ile alakalı. Faiz oranlarının, önümüzdeki yıl yüzde 45 bandında olması bekleniyor. Benim görüşüm ise, adaletli olan yüzde 45-50 bandında olması. Piyasada ise genel olarak yüzde 20-25 bandında bir artış olacağı konuşuluyor. Tabii, 31 Aralık’a kadar bu durum kesinleşmiş değil.” dedi.

“Asgari ücretin 2 yıl daha açlık sınırının altında kalması muhtemel”

Asgari ücretin enflasyona bağlı olarak açlık sınırı altında kalmaya devam edeceğini ifade eden Pakır, “Asgari ücretin çok fazla artırılması da iyi sonuçlar doğurmuyor. Enflasyon arttıkça, asgari ücretin satın alma gücü düşüyor ve açlık sınırının altında kalıyor. Bu sarmalın birkaç yıl daha devam edeceğini düşünüyorum. Asgari ücretin 2 yıl daha açlık sınırının altında kalması muhtemel. Türkiye, zor şartlar altında. Ekonomik göstergelere göre, Mehmet Şimşek şu ana kadar iyi yönetti. Pandemi sürecinde ciddi yükler bindi, deprem sonrası yapılan harcamalar devletin kasasından çıktı, ardından EYT çıktı ve bunlar ciddi maliyetler getirdi. Bu maliyetlerin altından devlet kalkamaz oldu. Seçim süreci boyunca ise yanlış yönetilen bir ekonomi dönemi yaşadık. Mehmet Şimşek’in sihirli bir şekilde bu durumu düzeltmesi zor, ama şu an süreç iyi yönetiliyor. Türkiye'nin ekonomisinin düzelmesi için biraz daha zamana ihtiyaç var. Ancak doğru yolda olduğumuzu düşünüyorum, ancak bunun hissedilmesi biraz zaman alacak.” şeklinde konuştu.

“Ekonomi düzelirse, enflasyon da düşer”

Bilinçsizce yapılan zamların önüne geçebilmek için öncelikle ekonominin düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Pakır, “Eğer bugün 17 bin TL asgari ücret alan bir kişi geçimini sağlayamıyorsa, eski dönemde TÜİK verilerine göre fiyatı artan ürünler var, fakat bir yıl boyunca sabit kalan bir asgari ücret var. Şu anda bile piyasada, asgari ücret zamlanmadan önce firmalar zamlara başladı. Son iki aydır fiyat artışları hızla devam ediyor ve bu süreç böyle devam edecek gibi görünüyor. Bilinçsizce yapılan zamların önüne geçebilmek için öncelikle ekonominin düzeltilmesi gerekiyor. Ekonomi düzelirse, enflasyon da düşer. Ancak şu anda enflasyon yüksek olduğu için, asgari ücreti ne düşük ne de çok yüksek gösterebilirsiniz. Eğer çok yüksek gösterirseniz, işveren bundan rahatsız olur ve şikayetlerde bulunur. Bu da hemen ardından SSK ücretlerini, maliyetleri artırır, ihracatı etkiler ve bütün bunlar birbirini tetikler. Ekonomi şu anda ince bir denge üzerinde yürüyor ve bu dengeyi bozmak mümkün değil.” diye konuştu.

“Geçmişteki hatalarının acılarını asgari ücretli vatandaşlarımız çekiyor”

Asgari ücrette dengenin korunmasının önemine işaret eden Pakır, “Asgari ücreti kafanıza göre yüzde 50 yapamazsınız; çok ince bir dengeyi korumak gerekiyor. Bu durum, ekonomi tam rayına oturana kadar böyle devam edecek. Ekonomi düzene girdikten sonra ise düzeltmeler yapılabilir. Hükümet, şu anda çaresiz bir şekilde, Orta vade ve uzun vadeli programları yürütmeye çalışıyor. Evet, doğru bir şey yapılıyor ancak bu sürecin geçmişteki hatalarının acılarını, maalesef asgari ücretli vatandaşlarımız çekiyor. Asgari ücret arttığında, firmalar maliyetlerinin arttığını belirtecek ve girdiler artınca üretimde düşüşler olacak, işsizlik artacak, ihracat azalacak. Ticarette ise fiyatlar pahalı olacak, bu da ürünleri dışarıya satmayı zorlaştıracak. Sonuçta, enflasyon artacak ve bu bir denklem gibi devam edecek.” ifadelerini kullandı.

“Asgari ücrete geçinen vatandaşlarımız bir yıl daha geçim sıkıntısını hissetmeye devam edecek”

Pakır sözlerine şu şekilde son verdi:

Bakan Uraloğlu: 11 ayda 4 bin 579 gemi denetlendi Bakan Uraloğlu: 11 ayda 4 bin 579 gemi denetlendi

“Asgari ücretin yükseltilmesi de enflasyonu artırır ve hiçbir zaman denge oluşturmaz. Buna önlem olarak, 6 ayda bir yapılan asgari ücret zammı yıldan yıla alınmaya başlanabilir. 2025’ten sonra bunun bir rayına oturabileceğini tahmin ediyorum. Ancak, bir yıl daha asgari ücrete geçinen vatandaşlarımız bu geçim sıkıntısını hissetmeye devam edecek. Özellikle yıpranmış ekonomi modelinde bu daha fazla hissedilecektir. Ayrıca, dünya savaşının kapıda olması ve iklimsel krizlerin de tetikleyici olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bizim düşen görevimiz, her zaman olumlu düşünmek ve güzel, doğru politikaları desteklemektir." (İLKHA)

Kaynak: ilkha