Bursa Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) il binasında düzenlenen basın toplantısında, AK Parti iktidarının eğitim politikaları eleştirildi. Toplantıya milletvekili Orhan Sarıbal'ın yanı sıra CHP Osmangazi İlçe Başkanı başkanı Cengiz Çelikten de katıldı. Basın toplantısının başında, Bursa CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, son dönemde yaşanan üzücü olaylara değindi. Şehitler için başsağlığı dileyen Yeşiltaş, 8 yaşındaki Narin'in ölümünden dolayı "Çocuğumuzu koruyamadık" diyerek derin bir üzüntü duyduğunu ifade etti.BURSA (İGFA) - Toplantıda, AK Parti iktidarının eğitim politikalarının neden olduğu ciddi sorunlar ele alındı. Özellikle İmam-Hatip okullarının sayısındaki artış, eğitim sisteminde dinin etkisinin arttığını gösteriyor. 2002 yılında 450 olan imam-hatip lisesi sayısı, 2023 yılında 1.714’e yükseldi ve öğrenci sayısı 71 binden 476 bin 739’a çıktı. Bakanlık ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında yapılan protokollerle din görevlilerinin okullarda manevi danışman olarak görevlendirildiği, yaşlarına uygun olmayan etkinliklerin yapıldığı belirtildi. Bu durumun, laik eğitim ilkesinden sapmayı ve dini eğitim uygulamalarının artmasını beraberinde getirdiği vurgulandı.

Okullarda 2024-2025 eğitim-öğretim yılının ilk ders zilinin çalmasıyla birlikte AK Parti iktidarının eğitim sistemini getirdiği koşullar öğrencilerimizin, velilerimizin, öğretmenlerimizin, idarecilerimizin ve eğitim çalışanlarının heyecanlarını, isteklerini ve ihtiyaçlarını karşılamaya hazır olmadığını belirten Bursa CHP İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, "22 yıllık AK Parti iktidarında eğitim sistemi bilerek ve isteyerek siyasallaştırılmış,  iktidarın ideolojik hedefleri için araç haline getirilmiştir.  Bu süreçte, var olan sorunlar çözülmek yerine, yenileri eklenmiştir.

22 yılda 9 Milli Eğitim Bakanı değişmiş, Bakanların ortalama ömrü iki buçuk yıl olmuştur. Her gelen bakan bir önceki sistemi eleştirmiş, yerle bir etmiş ve kendi ortaya attığı fikirleri apar topar uygulamaya koymuştur. 9 bakan toplamda irili ufaklı 18 sistem değişikliği yapmış, lise ve üniversite sınavları defalarca değiştirilmiştir.  Hiçbir değişiklik etkisini değerlendirmeye yetecek kadar bile uygulamada kalamamıştır.  Çocuklarımızın geleceği AK Parti’nin ve bakanlarının elinde oyuncak edilmiştir." dedi.

MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİMDEKİ SORUNLAR

Mesleki ve teknik eğitim kurumlarının durumu da toplantının önemli konularından biriydi. "4 gün işe, 1 gün okula" uygulamasının çocukları ucuz ve güvencesiz iş gücü haline getirdiği ifade edildi. 2024 yılının ilk 7 ayında MESEM programı kapsamında 9 çocuğun iş cinayetlerinde hayatını kaybetmesi, mesleki ve teknik eğitimdeki güvenlik ve iş sağlığı standartlarının yetersiz olduğunu gösterdi.

KÖY OKULLARI VE TAŞIMALI EĞİTİM

Toplantıda, köy okullarının kapanması ve taşımalı eğitim uygulamaları da ele alındı. Köy okullarının sayısının 2002 yılında 32.401 iken 2023 yılında 13.969’a düştüğü, 18.432 köy okulunun kapatıldığı belirtildi. Taşımalı eğitim nedeniyle öğrencilerin uzun saatler yollarda geçirdiği ve köy okullarını açmak yerine yatılı okullara yönlendirildikleri ifade edildi. Bu durumun, eğitimdeki eşitsizlikleri artırdığı vurgulayan Yeşiltaş şu ifadeleri kullanndı:

HÜDA PAR'dan kız annelerine çağrı: Evlilikleri kolaylaştırın HÜDA PAR'dan kız annelerine çağrı: Evlilikleri kolaylaştırın

"Köy okullarının kapatılması, okullar arasındaki nitelik farkının artması gibi sebeplerden dolayı milyonlarca öğrencimiz okula ulaşmak için her gün saatlerini yollarda geçirmek zorunda kalmıştır. 2014-15 eğitim öğretim yılında 15.397 okul taşınırken 2022-2023 eğitim öğretim yılında 18.291 okul taşınır olmuştur. Her gün 1,2 milyon öğrencimiz taşımalı eğitim kapsamındaki okullara gitmek zorunda bırakılmıştır. Son yapılan düzenlemeyle birlikte 30 km üzerindeki mesafelerde taşımalı eğitim sonlandırılmış, öğrenciler yatılı okullara yönlendirilmiştir. Köy okullarını açmak, öğrencilerin yaşadığı yerde okula gitmesini sağlamak yerine, taşınan öğrenci sayısını düşürmek için böyle bir düzenlemeye başvurulmuştur.

MEB verilerine baktığımızda, 2002 eğitim öğretim yılında köylerde 32 bin 401 okul, 3 milyon 275 bin 579 öğrenci bulunmaktaydı.22 yılın ardından 2023 yılında köylerdeki okul sayısı 13 bin 969’a öğrenci sayısı ise 623 bin 902’ye gerilemiştir. AK Parti iktidarları boyunca 18.432 köy okulu kapatılmıştır. Deprem bölgesinde yıkılan okulların yerine yenileri hala yapılamamıştır. Çok sayıda okulda birleştirilmiş okul uygulamasına devam edilmektedir. Deprem bölgesinin dışındaki illerde de çeşitli nedenlerle okul binası kullanılamaz hale gelen ve bu nedenle başka okullarla aynı binada, eksik ders saatleriyle eğitimi sürdürmeye çalışan çok sayıda okul bulunmaktadır. AK Partiiktidarı okulların fiziki koşullarını iyileştirmek bir yana, yeterli sayıda okul yapmayı bile başaramamıştır."

AÇIK ÖĞRETİM VE EĞİTİMDEKİ YAPISAL DEĞİŞİKLİKLER

4+4+4 eğitim modelinin örgün eğitimden açık öğretime geçişleri kolaylaştırdığı ve çocukların okuldan kopmalarına yol açtığı belirtildi. 2012 yılında genel ortaöğretimde 680 bin olan öğrenci sayısının 2023 yılında 1 milyon 839 bine yükseldiği, açık ortaokullardaki öğrenci sayısının ise 337 bin 174 olduğu ifade edildi.

EĞİTİM KALİTESİNDEKİ DÜŞÜŞ

PISA 2022 sonuçlarına göre Türkiye’nin OECD ortalamasının altında bir performans sergilediği belirtilerek, eğitim kalitesindeki düşüşün eğitim sisteminin mevcut sorunlarını ve eksikliklerini ortaya koyduğu ifade edildi. Laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşan bir sistemin, uluslararası standartlarda eğitim almayı zorlaştırdığı vurgulandı.

"HER ÇOCUĞUN KALİTELİ EĞİTİME ERİŞİMİNİN GARANTİ ALTINA ALINMASI GEREKİYOR"

Toplantının sonunda, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitimin önemini vurgulayan Maarif Kongresi'ne atıfta bulunarak, eğitim sistemini daha iyi bir noktaya taşımak için çalışma sözü verildi. Eğitimde laiklik, bilimsellik ve erişilebilirlik ilkelerine bağlı kalınarak köy okullarının yeniden açılması, mesleki ve teknik eğitimde güvenlik standartlarının artırılması ve açık öğretim yerine örgün eğitimin teşvik edilmesi gerektiği ifade edildi. Eğitimde nitelik ve eşitlik sağlanarak, her çocuğun kaliteli eğitime erişiminin garanti altına alınması gerektiği vurgulandı.

Kaynak: igf