Ankara Filistin Dayanışma Platformuna bağlı vakıf, sendika ve dernek üyeleri, siyonist işgalcilerin Filistin ve Lübnan'da gerçekleştirdiği soykırımı lanetlemek ve soykırıma "dur" demek için sabah namazının ardından Hacı Bayram Camisi'nin önünde toplandılar.

Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına İlim Yayma Cemiyeti Ankara Şube Başkanı Samet Şimşek, tarafından basın açıklaması okundu.

Şimşek, "Bugün Filistin topraklarında on yıllardır devam edegelen ve 7 Ekim 2023’ten bu yana şiddetini daha da artırarak acımasızca sürdürülen siyonist işgalci rejimin zulmünü telin etmek, mazlum masum ve mağdur Filistinli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırmak ve uğradıkları zulmü unutmamak/unutturmamak için bir aradayız. siyonist çetenin 'işgal ve vahşet' politikaları sonucu on binlerce Filistinli kadın, çocuk, yaşlı hayatını kaybetti, milyonlarca insan yurtlarından edildi, açlık, susuzluk ve hastalıklarla karşı karşıya kaldı. Hastane, okul, ibadethane ayırt edilmeksizin, hiçbir güvenli alan kalmayacak şekilde Gazze halkının üstüne on binlerce ton bomba yağdırıldı. İnsanlık ve savaş suçu olarak nitelendirilebilecek her ne varsa, son bir yıl içerisinde Gazze’de yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor. Ve ne yazık ki, siyonist katiller tüm bu vahşeti ve soykırımı, dünyanın gözü önünde, ahlaki, vicdani insani hiçbir değeri gözetmeksizin gerçekleştiriyor." dedi. 

"Şeyh Ahmet Yasin, İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar, on binlerce şehidin önünde, biz sağlara yol göstermekte ve çağrıda bulunmaktadır"

Açıklamasının devamında Şimşek, şunları aktardı:

"siyonist caniler hiçbir kural ve kaide tanımadan, bir milleti kendi topraklarında, dünyanın gözü önünde hunharca yok etmeye ve sindirmeye çalışırken, dünyaya demokrasi ve insan hakları yalanını dayatan başta katil ABD olmak üzere diğer Batılı devletler tarafından da sürekli desteklenmekte, kollanmakta ve cesaretlendirilmektedir. Gazze’nin izzetli, şerefli, şahsiyetli mücahitleri, israile ve onun tüm küresel destekçilerine karşı verdikleri onurlu mücadele ile yalnızca Gazze’yi, Filistin’i, Mescid-i Aksa’yı değil, tüm Müslümanların izzetini ve insanlık vicdanını muhafaza ve müdafaa etmektedir. Gazze’nin şanlı direnişi, on yıllardır adım adım uygulanan işgal ve soykırım planlarına karşı sessizce ölümü beklemek yerine, değerleri uğruna, vatanları uğruna ve Allah için şehadeti tercih ederek başlattıkları Aksa Tufanı harekâtı ile israilin ve Batı medeniyetinin maskesini düşürmüş, foyalarını dökmüştür. Küresel sistemin ve onun aparatlarının insanlığa huzur ve barışı getirecek gerçek değerlerden ne kadar yoksun olduğunu, batının vicdanına sığınmanın Müslüman halklara ve devletlere zillet ve acziyetten başka bir şey getirmeyeceğini tokat gibi yüzlerimize çarpmıştır. Gazze direnişi ve Filistin’in haysiyetli mü’minleri bizlere ve tüm dünyaya direniş ahlakını, iman ve tevekkülün ne olduğunu çok ağır bedeller ödeyerek öğretmektedir. Bu yönüyle Gazze bizler için bir mektep, şanlı direnişin murabıtları içinse bir cennet kapısı olmuştur. Şeyh Ahmet Yasin, İsmail Heniyye ve Yahya Sinvar, on binlerce şehidin önünde, biz sağlara yol göstermekte ve çağrıda bulunmaktadır."

"siyonist şebeke ve onların destekçileri ile mücadele etmeye devam edeceğiz"

'Filistin bir sınav kâğıdı, her mümin kulun önünde' şiirin mısralarını hatırlatan Şimşek, "Ne yazık ki Müslüman dünya bugüne kadar bu sınavda başarı gösterememiştir. Ancak imtihan bitmemiştir. Şehitlerin devrettiği sancağı yeni mücahitler devralacak, bu direniş Allah’ın izniyle zafere kadar sürecektir. Bizlerde bugünden sonra seslerimizi daha fazla yükseltecek, zulüm son bulana kadar ve Allah’ın vaadi gerçekleşene kadar siyonist şebeke ve onların destekçileri ile mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu mücadelede Filistin, Lübnan, Suriye, Türkiye birbirinden ayrı düşünülemez ve değerlendirilemez. Hiç şüphe yok ki siyonist çete ve küresel şer odaklarının vaat edilmiş topraklar hezeyanı ile adım adım sürdürdüğü işgalinin hedefinde ülkemiz toprakları da vardır. Bu veçhile meselenin yalnızca Filistin meselesi, Lübnan meselesi olarak değil, Küresel bir tehdit ve milli güvenlik meselesi de olduğu bilinci ile gerekli adımlar atılmalıdır. Bu zulmün sıradanlaştırılması ve vicdanlarımızın körelmesini engellemek için, bu zulmü unutmamak ve unutturmamak için her zamankinden daha fazla gayreti kuşanmak ve sesimizi yükseltmek zorundayız. Hala bu zulme karşı duyarsız olanları uyarmalı ve uyandırmalıyız. Sivil toplum kuruluşları ve vicdan sahibi insanlar Gazze için harekete geçmeli, Kitlesel protestolar düzenlenmeli, hükümetler ve uluslararası kuruluşlar bu vahşete karşı somut adımlar atmaya zorlanmalıdır. Yasal engelleme ve boykot haklarımızı kullanarak Siyonist katillerin destekçisi küresel soyguncu şirketlere nefes aldırmamalıyız. Siyonist malları boykota devam ederken, bu boykot ürünlerinin yerine alternatif ve kaliteli ürünlerin üretilmesi içinde gerekli çalışmaları yapmak zorundayız. Unutulmamalıdır ki yapacağımız her şey, önce kendi safımızı belli etmek, kendi izzetimizi ve şahsiyetimizi korumak için bizim ihtiyaç duyduğumuz şeylerdir. Soykırıma karşı insanlığın safında yer almak için, batıla karşı Hakk’ın yanında yer almak için tüm halkımızı siyonist şebeke ve Küresel çeteye karşı mücadeleye davet ediyoruz." ifadelerine yer verdi.

"Nehirden denize özgür bir Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz"

HAMAS: Gazze'de uluslararası sessizlik ve acizliğin gölgesinde etnik temizlik yapılıyor HAMAS: Gazze'de uluslararası sessizlik ve acizliğin gölgesinde etnik temizlik yapılıyor

Son olarak Şimşek, "Nehirden denize özgür bir Filistin Devleti kurulana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Son olarak şunu haykırıyoruz; selam olsun İslam’ın İzzetini korumak için canlarını, mallarını ve evlatlarını şehit verenlere. Selam olsun sinesinde sarsılmaz iman taşıyan neferlere, Selam olsun Şeyh Ahmet Yasin’e, Selam olsun İsmail Heniye’ye, Selam olsun Yahya Sinvar’a, Selam olsun HAMAS'ın korkusuz cengaverlerine Selam olsun Gazze ve Filistin'e, ve selam olsun bu hak davaya gönül verenlere… Allah’ın rahmeti tüm şehitlerimizin üzerine olsun. Allaha emanet olunuz."temennisinde bulundu.

Açıklamasının ardından Filistin ve Lübnan için yapılan dua ile program son buldu.

Program sonrası, Aksa Tufanıyla beri faaliyetlerine başlayan Ankara Filistin Dayanışma Platformu, her Pazar günü sabah namazı sonrası basın açıklaması ve dua programları düzenli bir şekilde yapılıyor. Yapılan açıklamalardan sonra platforma üye vakıf, sendika ve dernek temsilcileri tarafından "Filistin" gündemiyle toplantılar yapılıp hafta boyunca yapılacak çalışmalar hakkında kararlar alınıyor. (İLKHA)

Kaynak: ilkha